AddThis Paylaşım ButtonsShare’e FacebookFaceFacebookShare’e PinterestPinterestPinterestShare’e TwittertWittertWittershare’e Moreaddthismore1
Son birkaç on yılda veteriner tıbbında en popüler ve en çok araştırılmış konulardan biri, kedilerdeki önceki aşılar ve daha düşük ölçüde köpeklerde malign kanserlerin ilerlemesi olmuştur. Bu özellikle kuduz ve kedi lösemi virüsü aşılarıyla ilgili bir sorun olmuştur. Bu alanda çok fazla araştırma çalışması olsa da, tek aşı üreticisi suçlanmamıştır.
Bu hastalığın insidansının aşılanan 5.000 aile evcil hayvanından biri arasında olduğu tahmin edilmektedir. Aşıdaki adjuvanların (koruyucular ve aşı kültürleri için kullanılan kimyasalların), kronik cilt iltihaplanmasına ve aylar sonra malign bir sarkomun ilerlemesine neden olabileceğinden şüphelenilmektedir. Bu kanserlerin tedavi edilmesi son derece zor olabilir, ayrıca kontrolün yanı sıra denemek için yaygın olarak birkaç ameliyat ve/veya radyasyon tedavisine ihtiyaç duyar.
Aşırı aşılama anlayışının yanı sıra Buddy hayvanları için tehlikesi ile, her bir evcil hayvanın, eğer varsa, aşıların kullanıldığı bir özel olarak görülmesi son derece önerilmektedir. Aşılar, sadece kuduz aşısı ile ilgili olarak mevzuatın ihtiyaç duyduğu gibi, gerektiğinden çok daha sık sağlanmamalıdır. Yetişkin kedilerin kedi lösemi virüsüne doğuştan gelen direnci şartıyla, bu aşılamayı diğer kedilere maruz kalmayan kesinlikle kapalı yetişkin kedilerde kullanmanızı önermiyorum.
Evde sokulan yeni kediler, kedi lösemisine prospektif maruz kalmayı kontrol etmenin başlıca tekniği olarak, bu virüs için aşılama yerine kedi lösemi virüsü kan testi almalıdır. Kuduz ve kedi lösemi virüsü aşıları verilirse, tümör ilerlemesi meydana gelirse, uzuv amputasyonunun ayrı tarihlerinde (en az 3 hafta ile ayrılmış) ve bacaklarda olabildiğince düşük bir şekilde sağlanmalıdır. iyileştirici olabilir. Köpeklerde daha az tipik olmasına rağmen, aşı veya enjeksiyon bölgesi sarkomları nadiren meydana gelir ve ayrıca büyük cerrahi rezeksiyon ve biyopsi ile tedavi benzer şekilde önerilir.